Fotoğrafın konu ile alakası yok, iç açıcı bir fotoğraf ile başlamak istedim. 😊

Geçmişteki bazı önermeler ve tasarım periyotları güncelliğini kaybediyor olabilir mi? Son zamanlarda bu soruyu kendime çok soruyorum.

Neredeyse kullanılabilirliğin temel ilkesi olan basitlik ve sadelik elbette önemli, persona oluşturma , persona karakterine ve hareketlerine göre tasarım, evet önemli. Acaba bu önermelere çok tutulup kullanıcı gruplarının yapabileceklerini küçümsüyor muyuz? Ya da persona kavramı gibi bildiğimiz diğer tasarım metodolojileri halen güncel ve çalışıyor mu? - Bilmiyorum, çok emin değilim.

Turgutreis- Leros feribotundayım. Önümde oturan, yaşları (65 - 70 +) olan iki hanımefendinin konuşmalarına kulak misafiri oldum. Iphone telefonlarından e-sim satın alma ve e-sim değişikliği yapmaya çalışıyorlardı. Meslek hastalığı olacak daha bi dikkat kestim :) Koltukların arası açık olduğu için ekranlarını da görebiliyorum. Baya gözetledim 😃

Kullandıkları uygulama MobiMatter’dı. Bir e-Sim uygulaması. Diğer rakiplerine karşın ben MobiMatter’i karmaşık buluyorum. Aslına bakarsanız E-sim değişikliği benim için de bir tık karmaşık bir süreç. Telefon sistemleri, e-sim değiştirme sürecinde bir akış sunuyor olsa bile kolay bir görev olduğunu düşünmüyorum. (Üstünde biraz çalışılabilir) - Ne oldu dersiniz, iki hanımefendi çatır çatır kullanabilecekleri GB kadar e-simlerini satın alıp, mevcut sim'lerini kapatıp, yeni e-sim'lerinin kuruluşunu tıkanmadan gerçekleştirdi. 💪🏼 Bunları yaparken filtrelemeyi kullandılar, ürün detay incelemeleri yapıldı, karşılaştırmalar yapıldı vs…

E-sim reklamlarına baktım çoğunlukla seyahat eden gençlere yönelik. Oysa feribotun %90’ı 50+ üstü yolcuydu. (Elbette herkese hitap etmiyor ama görüyorsunuz, kullananlar var.) Evim feribota yakın olduğu için sezon boyunca gelip gidenleri de görüyorum, çok az genç var. (Bu sadece Turgutreis için, diğer limanları bilmiyorum, farklı olduğunu düşünmüyorum.)- Sadece bu uygulama ürünleri için değil, yeni tanımlanan yaş grubu için de bazı tasarım pratiklerini gözden geçirmek faydalı olabilir.

Sonra şunu düşündüm, şatafatlı keynote sunumlarında, “Annem oturduğu yerden çamaşır deterjanı siparişi verebilecek mi?”den geldiğimiz nokta mükemmel ötesi. Dijital teknoloji yayınlaşma aşamasını geçip, etki alanını genişletti. Avrupa Birliği, gerek ekonomik gerekse iş hayatına katılım amacı ile genç nüfus tanımlamasında (40-60 ) yaş aralığını genç nesil olarak görmeye başladı. Bildiğimiz ve öğrendiğimiz tüm tanımlar yenilenirken, 50 yıl önce ortaya atılan tasarım odaklı metodolojilerin ve kurallarında tekrar değerlendirilmesi gerektiği düşüncesindeyim.

Bir ürünün gerçek kullanıcılarına nokta atışı temas edebilmesi, pazarlama ve tasarım dünyası için çok kıymetli. İşte bu noktada doğru personayı masa başında yaratabiliyor muyuz?

Bu kısa gözlemde, kendime sorduğum ve şüphe duyduğum iki önerme;

( Bu arada bu tanımlar çalışıyor, iş yapıyor, bozuk veya hatalı değil. Sadece sorgulama ve yeniden tanımlanma diyelim.)

• Nielsen Norman Group “ Tasarımlarınızı son derece basit tutun, yoksa nüfusun üçte ikisi tasarımınızı kullanamaz.” ?

• Bir diğeri de, işlem adımlarınızı kısa tutun / kısa tutalım / kısaltalım… ( Sizce kullanıcılar uzun fakat, konforlu yolculukları da tercih etmezler mi? - Başka bir yazının konusu olsun.

Okuduğunuz için teşekkürler 👋