Hemen Alın!
18 Ara 2024
Hemen Alın!
Siz UX’i masum mu sandınız?
Hemen Alın! Netflix’in aykırı belgesel olarak nitelendirdiği bir belgesel tadında yapım. Ben çoğu yorumcunun aksine bu yapımın bir günah çıkartma ayini olduğunu düşünüyorum. Bizi ilgilendiren bir mesleğin ismi geçtiği için de meraktan oturup izledim.
Ben “Kullanıcı Deneyimi Tasarımı” cümlesindeki en masum sözcüğün “Tasarım” olduğuna inanıyorum. “Deneyim” Kullanıcıyı ve Tasarımı manipüle eden hiç de masum olmayan bir laf. İyilik için kullanılabileceği gibi karanlık taraflarıda var. Bu belgeselde de karanlık tarafına yoğunlaşılmış.
Belgesel, bir kadının Kullanıcı Deneyimi Tasarım Müdürüyüm demesiyle başlıyor ve devam ediyor. Sistem satın almanız için gerekli sayfaları inşaa ediyor, ayarlıyor. Satın alım için oyuna getirildiğimizi, kasıtlı ve sistematik bir şekilde ürünler satıldığı ve bunun bilimsel olarak alt yapısının olduğu anlatılıyor.
Sonra Adidas’ın marka müdürü olan bir adam çıkıyor. Masum olmadığını söylüyor. Daha fazla satmak için çeşitli stratejiler geliştirildiğini anlatıyor.
Daha sonra farklı uzmanlıktaki insanlar, dünyanın geleceği hakkında çeşitli uyarılarda bulunuyor.
Yapım genel olarak satın alım sonrasına odaklanıyor. Bu ürünlerin nereye gittiğini hiç düşünmüyorduk diyorlar. Parçalar halinde ilerliyor. AI promtları ve sonrasında oluşturulan dramatik görseller yapım içerisinde ekleniyor.
Amazon’un UX Müdürü diyorki, tüm bu satışları en üst düzeye ulaştırabilmek için Jeff bize her şeyi sundu. Evet, çünkü sen daha iyi satış yaptırasın diye sana para ödüyordu. Daha kolay ödeme yaptır diye sana para ödüyordu. Daha konforlu bir kargo süreci yaşat diye sana para ödüyordu. Çünkü senin mesleğin bu. Sana para ödemesinin sebebi tam olarak buydu. “Tek tıkla Al” servisini babam mı yaptı? DAS CAPITAL!
Belgeseldeki kişiler genelde 10 yıl önce gibi terimler kullandığı için bu zaman aralığına atıfta bulunuyorum. 10 yıl önce çevre sorunları yok muydu? 10 yıl önce çevre problemlerinin anlatıldığı yayınlar yok muydu? 10 yıl önce bu durumdan yeterince etkilenmediniz mi? Ben 10 yıl önce çok daha kaliteli ve etkili yayınlar izledim. Hiç bilmiyorsanız açıp 99 Francs’ı izlemediniz mi?
Elbette insanlık için çok iyi şeyler tasarladık. Hayati tasarımlar, açlıkla alakalı tasarımlar, hayatımızın iyileşmesine dönük tasarımlar. Makina denen aygıt ile konuşmayı ve etkileşime girmeyi tasarladık. UX designerlar olmasaydı ekranlarda tıklanacak buton arıyor olurduk. Bunlar cepte. Fakat ister kabullenin ister kabullenmeyin, mesleğimiz yani “UX Design” kapitalin tam da göbeğinde oturuyor. Bu kötü mü? Bence değil. Çünkü işimiz bu. Kötü olan sanki bunu bilmiyormuşçasına birden aydınlanmak.
Neredeyse büyük bir çoğunlukla yaptığımız işte, en kolay ve hızlı krediyi kullandırmanın yollarını, kolay ve konforlu bir şeyleri satın aldırmanın yollarını, hızlı ve kolay taksi çağırmayı, hızlı ve kolay otel odası ayarlamayı, insanları oyunda tumayı …. diye uzayıp giden işler için kafa yoruyoruz.
Ve tabiki belgesel mutlu son ile bitiyor. Amazon çevreye daha duyarlı olmuş, Adidas geri dönüşüm ayakkabılar yapmış falan…
Ben ters psikoloji ile bu belgeselin yayınında ve yapımında Amazon’un parmağını olduğunu düşünüyorum.
House dizisinden Dr. House’un bir repliği ile veda edeyim.
“Herkes yalan söyler. Kimseyi bulamasa da kendine yalan söyler.”